19 Kasım 2015 Perşembe

Günlükler Serisi



İlk bebeğim olduğunda Mayıs ayıydı.Havalar çok güzel olmasına rağmen hiç dışarı çıkmamıştım.Canım istememişti. İkinci bebekte tam tersi oldu. Bu seferde canım hiç içeri girmek istemiyor.Durmadan 2 bebekle 2 arkadaş park bahçe geziyoruz.Cumartesi eski bir arkadaş grubumla yine buluşmam vardı. Güzel bir kafede buluştuk. Hava çok güzeldi ama akşamüstü soğuk çıkınca , 2 bebek de yanımızda olduğu için içeri girmeye karar verdik. Ama bilmediğimiz şey içerisinin konseptinin gece kulubü şeklinde olduğu ve belli bir saatten sonra gece kulübüne döndüğüydü. Neyse biz önden iki bebekle içeri girdik ve Serdar Ortaç locası olarak tabir edilebilecek kadife koltuklara yerleştik. Akabinde bir anda bebekler ağlamaya başladı. Ben emzirme önlüğümü çıkartıp emzirmeye başladım ,arkadaşım da sıcak suyu çıkarıp biberonu hazırlamaya başladı. Arkadan dışarıda kalan üç arkadaşımız yanımıza baya kahkahalar atarak geldiler. Meğer bizim locanın komşu locasında bambaşka bir manzara varmış. Yan tarafa bakmamla benim de gülmeye başlamam bir oldu. Yan locada iri yapılı takım elbiseli bir abimizle gayet güzel bir ablamız doğum günü kutluyorlarmış. Masanın üzeri güllerle donatılmış,"I love you " yazılı balonlar asılmış,önlerinde rakı bardakları... Yan tarafta da biri emziren , biri biberonla bebek besleyen iki kadın. Neyse sonrasında biz fazla kalmadık garsonlar hesabı istediğimiz anda 5 saniye içinde hesabı getirdi. Biz kalktığımız gibi de garsonlar meşaleler eşliğinde doğum günü pastasını getirdi,meğer biz baya baya ambiyansı bozuyormuşuz:))) Sanırım bu kadar gezmeyi de tekrar gözden geçirmeli , azıcık kırıp dizimi evde de oturmalıyım.


Gökçe

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder