27 Kasım 2015 Cuma

Ebeveyn olmadan önce asla çocuklarıma izin vermeyeceğimi düşündüğüm 7 şey

Orjinali Scary Mommy'de yayımlanan ve Client Edwards tarafından yazılan bu yazı bizi çok eğlendirdi. 
"Çocuklarım olmadan önce harika bir anneydim" kadar doğru bir laf var mı ebeveynlikte zaten...

Fotoğraf:Johan Bävman

(8,5 ,5 ve 6,5 aylık ) 3 çocuğun babasıyım. Çocuk sahibi olmadan önce kendi çocuklarıma izin vermeyeceğim şeyleri listelediğim sıkı bir listem vardı.
Şimdi bu listedekilerin bir çoğu çöpe gitti.

1.Barney izlemek:
Barney beni her zaman korkutmuştur. Yeterince arkadaşca görünüyor ama günün sonunda kameralar kapandığında çocukları yiyor olabilir, o bir dinazor sonuçta.
Tamam, şaka yapıyorum.
Söylemek istediğim, çocuk sahibi olmadan önce hiç hoşunuza gitmeyen çizgi filmleri düşünün: Pokemon, Caillou, Susam Sokağı. İşte asla izletmem dediğimiz şovları çocuklar keşfettikleri an
seyretmeye başlıyorar ve biz de izin veriyoruz. Neden, çünkü bir süreliğine sessiz sedasız oturmalarını sağlıyor.

Artık diyorum ki, Barney tanrı seni korusun. İstediğin çocuğu yiyebilirsin.

2.Dağınık bir eve sahip olmak:
Çocuklu arkadaşlarıma gittiğim zaman onca oyuncağa, ortalıktaki yemek parçalarına bakar içimden derdin ki: "
hey bu evde neler oluyor? Hiç mi umursamıyorsunuz?"
Çocukların evde birer fırtına hatta tornado yarattıklarını bilmiyordum tabi. Temiz olan her şeyi yok etme güçleri var.
Bazen evi temiz tutmaya çalışan bir diktatör olmaktansa parka gidip orada vakit geçirmek çok daha iyi oluyor.


3.Elektronik oyunlar oynamak: 
Kendim de pek sevmemiştim bilgisayar oyunlarıyla oynamayı ve çocuklarıma da oymatmamayı düşünüyordum.
Oğlum 5 yaşına geldiğinde oyunları keşfetti, Barney'dan daha havalı olduklarını düşündü. Birden oyun oynamaya başladı. Ne diyeblirim ki onları oyundan uzaklaştıracak çok az bir şey var.

4. McDonald's da yemek:
McDonald's dan nefret etmek için bir çok sebep var.Yemek berbat. Oyuncakları ve patatesleri arabamı mahvediyor.Oyun alanları yapışkan ve kötü kokuyor.
Oraya da asla çocuklarımı götürmeyeceğimi düşünürdüm. Sonra bir gün büyükannesiyle gittiler. Birden çocuk menülerinin hastası oldular.
 Daha konuşmayı öğrenmeden orayı göstermeyi öğrendiler.
 Gördükleri zaman ağlamaya başladılar. Çocukların istediklerini yaptırma güçleri var malesef. Artık her dışarı çıktığımızda oraya gitmek istiyorlar ve genelde başarıyorlar

5. Dağınık arka koltuk:
Çocuklardan önce, anne babaların arka koltuklarına bakar çöp evlere benzediklerini düşünürdüm.
Şimdi anlıyorum ki arabalarımız çocukların hiç umurunda değil. Hiç bir çöp kuralı olmayan bir ülkeye benziyor arka koltularımız.


6. Mağazalardaki krizler:
Kendi kendime şunu söylediğimi hatırlıyorum: "Çocuklarınızı hiç kontrol edemiyor musunuz?", "Biraz disiplinden haberiniz yok mu?" veya "çocuğunuz sorada bekleyemiyorsa evden çıkmayın"

Sonra kendi çocuklarım oldu ve farkettim ki çocuklar sosyal olarak sarhoşlardan da beterler.

Bir kere süper marketteyken 4  yaşındaki oğlum erkekler reyonunda ürünleri fırlatmaya başladı. Durmasını söyledim ve tekmeyi yedim.
Üstüne bir de güldü. Ona böyle rezillikler yapmayı ben öğretmedim, tamamen kendi keşfetti.
Ona saygısız olduğunu anlatmaya çalışırken o sümüğünü yedi. Uzun hikayenin kısası , çocuklara kalabalık içinde düzgün davranmayı öğretmen çok uzun zaman alıyor.
Bunu yapabilmenin tek yolu da onları dışarı çıkarmak ve pratik yaparak eğitmek. Diğer tüm çocuksuz insanlar, üzgünüm ama siz de bu pratiğin bir parçasısınız.

7. Saçma sapan giyinmeleri:
uyumsuz ve saçma giyimli çocuklara bakıp derdim ki, benim çocuklarım asla böyle giyinmeyecek.Sonra çocuklarım  kendi kıyafetlerini kendileri seçmeye başladı.
Yaptıkları saçma kombinlerle gurur bile duyuyorlardı.Birden bire iki seçenek arasından "kendi istediğim gibi görünmeleri" ve " "bağımsızlık kazanıp biraz keşifte bulunmaları" arasında bir tercih yapmam gerekti ve ben 2. yi seçtim.

Sizlerin listenizde neler var?



Hiç yorum yok :

Yorum Gönder